Ahmet Arif akşam erken iner mapushaneye sözleri

Ahmet Arif akşam erken iner mapushaneye şiiri sözleri ve videosu

Akşam erken iner mahpushaneye
Ejderha olsan kar etmez
Ne kavgada ustalığın
Ne de çatal yürek civan oluşun
Kar etmez inceden içine dolan
Alıp götüren hasrete

Akşam erken iner mahpushaneye
İner yedi kol demiri Yedi kapıya
Birden ağlamaklı olur bahçe
Karşıda duvar dibinde
Üç dal gece sefası
Üç kök hercai menekşe

Aynı korkunç sevdadadır
Gökte bulut dalda kaysı
Başlar koymağa hapislik
Karanlık can sıkıntısı
Kürdün Gelini’ni söyler maltada biri
Bense voltadayım ranza dibinde
Ve hep olmayacak şeyler kurarım
Gülünç acemi çocuksu

Vurulsam kaybolsam derim
Çırılçıplak bir kavgada
Erkekçe olsun isterim
Dostluk da düşmanlık da
Hiçbiri olmaz halbuki
Geçer süngüler namluya
Başlar gece devriyesi jandarmaların.

Hırsla çakarım kibriti
İlk nefeste yarılanır cigaram
Bir duman alırım dolu
Bir duman kendimi öldüresiye
Biliyorum ‘sen de mi’ diyeceksin
Ama akşam erken iniyor mahpushaneye
Ve dışarda delikanlı bir bahar
Seviyorum seni çıldırasıya.

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ahmet Arif akşam erken iner mapushaneye dinle

Ahmet Arif hayatı
Ünlü şair ve gazeteci Ahmed Arif’in asıl adı Ahmet Hamdi Önal’dır. Ahmed Arif 23 Nisan 1927 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelmiş, babası Türk, annesi ise Kürt kökenlidir.

1927 ‘de doğan Arif, doğu aşiret törelerinin içinde büyüdü. Ortaöğretimini Diyarbakır Lisesinde tamamlayıp, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünde bir süre eğitim gördü.

1950 yılında TCK’nın 141. maddeye aykırı görülen siyasi görüş ve eylemleri nedeniyle iki kez tutuklandı ve öğrenimi yarıda kaldı. Serbest kaldıktan sonra Ankara’da düzeltmenlik, teknik sekreterlik ve gazetecilik yaptı.

Ahmet Arif şiire lise sıralarında Ahmet Haşim , Ahmet Hamdi Tanpınar , Sıtkı Tarancı gibi şairlerin etkisinde kalarak birtakım denemelerle başladı. Bir süre sonra acemice yazılmış olan bu şiirler şiirin bu kadar kolay yazılmaması gerektiğine karar verdi.

1944-48 yılları arasında İnkılapçı Gençlik ve Meydan dergilerinde yayımlamaya başladığı şiirleriyle adını duyurdu. 1950’den sonra dergilerde Seçilmiş Hikayeler, Yeryüzü, Beraber, Yeni Ufuklar, Kaynaklar adlı şiirleri seyrekte olsa yayımlandı. Ardından uzun bir süre siyasal baskılar nedeniyle şiirleri yayımlanamadı.

1968 yılında çıkan tek şiir kitabı ” Hasretinden Prangalar Eskittim ” Türkiye’de en çok basılan ve okunan şiir kitaplarından oldu ve şaire haklı bir ün kazandırdı.

Ölümünden sonra ” Kalbim Dinamit Kuyusu ” adlı bir şiir kitabının daha olduğu yada kitaplaşmamış şiirlerinin bu adla basılacağı söylenmişse de böyle bir kitap henüz yayımlanmadı.

Ahmet Arif ilk şiirlerini ortaya çıkardığı sıralarda Orhan Veli ve arkadaşlarının şiir anlayışı ön plandaydı, diğer yandan başka bir grupta Nazım Hikmet’in çizgisinden bir şiir geliştiriyordu.

Nazım Hikmet’in açtığı yoldan yürümeyi tercih eden Arif, ondan aldığı şiirselliği, bir anadolu özlemiyle geliştirdi.

Birbirini izleyen kısa, vurucu dizeler, yinelemeler, bölümlemeler şiirine hem özü yansıtan bir ritim kazandırdı hem de imgelerini güçlendirdi.Ama onda ritim sese değil söze dayandığından daha derinlere inerek büyük bir lirizmin kaynağı oldu.

Bunun yanı sıra Ahmet Arif’in birçok şiiri bestelendi, çeşitli müzik anlayışıyla değerlendirildi.

Hasretinden eskittiği prangaları yıllarca kendine yol eden, yollarını saygı duyduğu şiirlerine adayan şair ve gazeteci Ahmed Arif 2 Haziran 1991 yılında Ankara’da hayatını kaybetti ve cenazesi Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz