A.Kadir sana geliyorum şiiri sözleri

A. Kadir Bilgin sana geliyorum şiiri sözleri

I.
Benim sabah keyfim
yeni açmis bir gülü
insanlarin gülücüklerine yerlestirmektir.

II.
Sana karli bir günde geleyim
saçimin beyazligi ve paltomun islakligiyla
üsüyen dudaklarimi isit, tenimi kurula
uzun bir sarkida susalim farkinda olmadan
sobanin çitirtilarina dalalim
sana küçük törenlerimizde sarki söyleyeyim
içki içelim günesle basbasa
saçlarina dokunan taragin hisirtisini dinleyeyim
gözlerinin titresimini yansitsin aynalar
bir gece selalesi gibi
damarlarima akip yankilan yüregimde.

III.
Sana yagmurlu bir günde geleyim
parkta islanalim birlikte
gürültüller topragin kokusunda erisin
kentin görüntüsü degisirken bulutlarla
duraksamadan parlayan gözlerin
ve islakliginla sar beni
en koyu kizilliginda dudaklarinin
kiralim demir parmakli pencereleri
önlerine ortanca saksilari yerlestirelim
agiz dolusu sobe diyelim dudaklarimiza.

IV.
Sana günesli bir günde geleyim
isikli yollara halilar serelim
birlikte askinliga yükselelim,
kyanus sularinin ortasinda altin kumsallariyla
mücevher gibi parlayan adada,
ben hep iskeleye demir atmis
beyaz bir yelkenlinin düsünü gördüm
tuzlu dudaklarini yakmak için
sana kendi yaptigim günesleri getireyim.

A. Kadir (İbrahim Abdülkadir Meriçboyu) Kimdir?
Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyu. 1917’de İstanbul’da doğdu, 1985’te yine İstanbul’da öldü. Eyüp Ortaokulu’nden sonra 1936’da girdiği Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdi. 1939’da Ankara Harp Okulu son sınıf öğrencisiyken, Nazım Hikmet’in okulda propaganda yaptığı gerekçesiyle açılan davada yargılandı, 10 aya hüküm giydi, okuldan uzaklaştırıldı. Cezaevinden çıkınca 1941’de İstanbul Hukuk Fakültesi’ne girdi. Tan gazetesinde düzeltmen olarak çalıştı. Arkadaşlarıyla “Yürüyüş” dergisini çıkardı. 1943’te savaş karşıtı şiirlerini içeren ilk kitabı Tebliğ toplatıldı, sıkıyönetim tarafından İstanbul dışına sürgün edildi. 1943-1947 arasında Muğla, Balıkesir, Konya, Adana ve Kırşehir’de sürgünde yaşadı. 1947’de İstanbul’a döndü. Bir bisküvi fabrikasında çalıştı, yayınevlerinde düzeltmenlik, çevirmenlik yaptı. 1965’ten sonra şiir çevirileri ve kitaplarının yayınıyla uğraştı. 12 Eylül 1980 sonrasında da bir ay gözetimde tutuldu.

İlk şiirleri 1930’da “Ali Karasu” imzasıyla yayınlandı. Başlangıçta Faruk Nafiz Çamlıbel ile Necip Fazıl etkisinde şiirler yazdı. Ankara Cezaevi’nde Nazım Hikmet’le kalınca şiir ve dünya görüşünde önemli değişikler oldu.

Ses ve Yeni Edebiyat dergilerinde yayınlanan şiirlerinde Nâzım Hikmet etkisi açıkça bellidir. Yurt sevgisini dile getiren ilk kitabı “Tebliğ”de bir yandan savaşa karşı çıkarken bir yandan da yoksul Türk insanını gerçekçi bir bakışla yansıttı. Bireysel dramı toplumsal sorunların birlikteliği içinde ele aldı.

Olgunluk dönemi şiirlerinde konuşma diline yakın bir dil kullandı, türküler, halk şiiri ve gelenekleri motiflerinden yararlandı. Savaş, yoksulluk, sürgünlük, hapislik acılarını yaşayan insanın duygularını, iyiye, doğruya, eşitliğe olan özlemini yalınlık, gerçeklik ve lirizmle yansıttı.

Çarpıcı bitişler, yinelemeler, iç uyaklar ve ses uyumları belli başlı şiirsel biçimleri. 1940’lı yılların toplumsal gerçekçi şiirinin ortak temaları ve biçimleriyle, Orhan Veli kuşağının bazı söyleyiş özelliklerini kaynaştırarak sentezci bir şiire ulaştı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz