Türkiye’de toprak tipleri ve dağılışı

Türkiye’de iklim, bitki örtüsü ve kayaçların çeşitliliğine bağlı olarak birçok toprak türü oluşmuştur. Bu topraklar zonal, azonal ve intrazonal topraklar olmak üzere üç sınıfa ayrılmıştır.

ZONAL TOPRAKLAR

Ülkemizde iklim çeşitliliğine bağlı olarak zonal toprakların çeşitli tipleri oluşmuştur. Zonal topraklar, Türkiye’de en geniş alan kaplayan toprak grubudur. Bu toprakların başlıcaları kahverengi orman toprakları, terra rossalar, kahverengi bozkır toprağı, kestane rengi bozkır toprağı ve çernezyomlardır.

1. Kahverengi Orman Toprakları

Ülkemizde kahverengi orman topraklarına Karadeniz’in kıyı kesiminde ve Yıldız Dağları’nda rastlanmaktadır.

Humus bakımından zengin olan bu topraklar, koyu renklidir ve verimli topraklardandır.

2. Kırmızı Topraklar (Terra rossalar)

Akdeniz’in kıyı kesiminde kalkerli arazi üzerinde bu toprak tipi yaygındır. Bu topraklar, kil ve demiroksit bakımından zengindir. Daha çok dolin, uvala ile polye tabanlarında görülen bu topraklar üzerinde tarım yapılmaktadır. Oksitlenmeden dolayı rengi kırmızıdır.

3. Kahverengi Bozkır Toprağı

Bu topraklara İç Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da ve Doğu Anadolu’nun yüksekliği az olan yerlerinde rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 250 ile 400 mm arasında değişir. Bitki örtüsü cılız olduğu için humus oranı azdır. Daha çok tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.

4. Kestane Rengi Bozkır Toprağı

Bu topraklara iç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun fazla yağış alan yerleri ile Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmında rastlanır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 400 ile 600 mm arasında değişir. Bitki örtüsü bozkırdır. Humus bakımından biraz zengindir. Tahıl tarımına ve küçükbaş hayvancılığa elverişlidir.

5. Çernezyomlar

Bu topraklar, Kuzeydoğu Anadolu’da görülür. Özellikle Kars, Ardahan ve Erzurum platolarında çernezyomlar yaygındır. Bu alanlarda yıllık yağış miktarı 600 civarındadır. Bitki örtüsü yaz yağışlarıyla yeşeren çayırlardır. Humus bakımından çok zengin olduğundan koyu renkli top. raklardır. Çernezyomlar, gür bir bitki örtüsü altında oluştuğa için bu yerler büyükbaş hayvancılığa elverişlidir.

AZONAL TOPRAKLAR

Ülkemizde azonal toprakların başlıcaları alüvyal, kolüvyal, litosol ve regasollerdir.

Türkiye’de alüvyal topraklara daha çok ovalar, vadi tabanları ve deltalarda rastlanır. Bu tür topraklarda horizonlar gelişmez. Çukurova, Göksu, Menemen, Çarşamba ve Bafra deltaları ile Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz, Bakırçay, Bursa, Adapazarı, Düzce, Erbaa, Niksar, Erzincan, Erzurum, İğdır, Elazığ, Malatya ve Muş ovaları alüvyal toprakların yaygın olduğu alanlardır. Bu topraklar mineral bakımından zengin olduğundan verimlidir.

Dağların eteklerinde, yamaçlardan taşınan materyallerin üzerinde oluşan kolüvyal topraklar, ince ve iri unsurların bir arada görüldüğü topraklardır. Kolüvyal topraklar tarıma elverişli değildir.

Ülkemizde litosollere erozyona açık yamaçlarda rastlanır. Bitki örtüsünden yoksun olan bu yamaçlarda ince materyaller taşındığından geriye iri materyaller kalmaktadır. Bu nedenle litosoller, taşlı topraklar olarak da adlandırılır.

İNTROZONAL TOPRAKLAR

Ülkemizde intrazonal toprakların kapladığı alan çok azdır. Bu topraklar, ana kayanın yapısı ve yer şekillerine bağlı olarak meydana gelir.

Ülkemizde görülen intrazonal topraklardan biri kalsimorfik topraklardır. Fazla miktarda kireç içeren bu topraklar, rendzı-nalar ve vertisoller olmak üzere ikiye ayrılır.

Rendzinalar yumuşak kireç taşları üzerinde oluşan topraklardır. Türkiye’de daha çok Akdeniz’in batısı, Trakya, Ege ve Güney Marmara’da görülen bu topraklar, tahıl üretimi için elverişlidir.

Vertisoller killi, kireçli, mamlı depolara bağlı olarak meydana gelmektedir. Ergene Havzası, Bursa ile Karacabey arası, Muş Ovası ve Konya Havzası’nın bazı kesimleri bu toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Yaz kuraklığı döneminde bu topraklarda 5-10 cm genişliğinde, 100 cm’yi bulan derinlikte çatlaklar oluşur. Bu çatlaklara dolan topraklar, yağışlı dönemde bünyesine fazla miktarda su alarak şişer ve yüzeye doğru yükselir. Dönen topraklar da denen vertisollere Trakya’da “Kara kepir” denir.

Ülkemizde halomorfik topraklara Konya Havzası’nda, Erzurum Ovası’nın bazı kesimlerinde, Küçük Menderes ve Büyük Menderes deltalarının denize yakın olan kesimlerinde rastlanır. Bu alanlarda yazın buharlaşmaya bağlı olarak suda çözünmüş hâldeki tuzlar, yüzeyde birikir. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.

Hidromorfik topraklara taban suyu seviyesinin yüzeye yakın olduğu alanlarında rastlanır. Göl kenarları, bu tür toprakların görüldüğü başlıca alanlardır. Toprak sürekli su altında olduğundan oksijen oranı düşüktür. Bu tür topraklar tarıma elverişli değildir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz