Peygamberimiz kaç rekat teravih namazı kılmış ve kıldırmıştır

Hadis kaynaklarında Peygamberimizin kıldığı teravih namazının rekât sayısı hakkında iki farklı rivayet vardır.

1) Hz. Âişe’ye (ra.), peygamberin Ramazan’daki gece namazının kaç rekât olduğu sorulduğunda o, “Peygamberimiz ne Ramazan’da ne de Ramazan’dan başka gecelerde on bir rekâttan azla nafile namaz kılmamıştır.” diye cevap vermiştir. Bu on bir rekâtın 3 rekâtı vitir, diğer sekiz rekâtı teravih namazıdır.

2) İbn-i Abbâs (ra.), Peygamberimizin Ramazanda yirmi rekat teravih namazı kıldığını bildirmiştir.

Bu hususta Peygamber Efendimizin zamanından sonraki gelişmeler Özetle şöyledir:

Hz. Ömer (ra.) teravih namazının cemaatle kılınması hususunda imama yirmi rekât kıldırmasını emretmiş, Hz. Osman ve Hz. Ali devirlerinde de böyle devam etmiştir.

İmam Ebû Yûsuf, üstadı Ebü Hanîfe’ye, teravih namazının hükmünü ve Hz. Ömer tarafından ne gibi bir delile dayanarak bu namazın yirmi rekât olmak ve cemaatle kılınmak üzere tayin ettiği imama emir verdiğini sormuş, İmam-ı A’zam bu soruya şu cevabı vermiştir:

Teravih namazı hiç şüphesiz bir sûnnet-i müekkededir. Hz. Ömer zamanında bu namazın cemaatle ve yirmi rekât olarak kılınması, Hz. Ömer’in ne kendi içtihadıyla ne de sırf kendi düşüncesi ile olmuştur. O, Peygamberimiz zamamnda uygulanmayan bir din meselesini ortaya koyan bir bid’atçi değildir. Hiç şüphesiz Hz. Ömer bunu kendisine malum olan dinin bir asıl kaynağına ve Peygamberimizin bir tavsiyesine dayandırmıştır.” diye cevap vermiştir.

Hakkı batıldan sünneti bid’atten ayırma hususunda müstesna kudreti ve din konusunda üstün derecedeki dikkati, isabetli görüş ve içtihadı müsellem olan Hz. Ömer, dinî bir konuda kaynak olmaya değer bir kabiliyettir. Bu bakımdan gerek Hanefi âlimleri ve gerekse Şafii bilginlerinin büyük bir kısmı teravih namazının yirmi rekât olarak kılındığını söylemişlerdir.

Gerçek bu iken, son yıllarda teravih namazı ve bu namazın rekât sayısına dair birtakım iddialar ortaya atılmaktadır.

Bu iddialar doğru değildir. Dayandığı bir delil de yoktur, dolayısıyla bunların tartışılmasında Müslümanlar için bir yarar gözükmemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz