Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Müşrikler ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Müşrikler ile ilgili ayetler.
68/10-14. (Ey Muhammed!) Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği sürekli olarak önleyen, saldırgan, suç işleyen, çok yemin eden, aşağılık zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış hiç bir kimseye, malı ve oğulları vardır diye uymayasın. 15. Ayetlerimiz ona okunduğu zaman: “Öncekilerin masalları” der. 16. Onun havada olan burnunu yakında yere sürteceğiz.
7/37. Allah’a karşı yalan uyduran veya âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? İşte bunlara kitaptan payları ulaşır. Elçilerimiz canlarını almak üzere onlara geldiği zaman: “Allah’tan başka taptıklarınız neredeler?” derler. Onlar da: “Bizden kayboldular” derler ve böylece inkârcı olduklarına kendi aleyhlerine tanıklık ederler.
25/55. Allah’ı bırakıp, kendilerine fayda da zarar da veremeyen şeylere kulluk ederler. İnkâr eden, Rabbine karşı (durana) arka çıkar.
25/60. Onlara: “Rahmân’a secdeye varın” dendiği zaman “Rahmân da nedir? (Ey Muhammed!) Emrettiğine secde mi edeceğiz?” derler. Bu onların uzak durmalarını artırır.
27/66. Hayır; âhirete dair bilgileri kendilerine erişmiştir; ama onlar ondan şüphe etmektedirler; hatta ona karşı kördürler. 67-68. İnkâr edenler: “Biz ve babalarımız toprak olmuşken tekrar mı çıkarılacağız? Andolsun ki, bununla biz de, önceki atalarımız da tehdid edilmiştik. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir’’ dediler. 69. De ki: “Yeryüzünde gezin, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın”.
17/41. Andolsun, bu Kur’an’da düşünüp öğüt almaları için, (bunları) türlü biçimlerde anlattık, fakat bu, onların sadece uzak durmalarını artırdı.
12/106. Onların çoğu, ortak koşmaksızın Allah’a inanmazlar.
6/136. Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah’a pay çıkardılar. Zanlarınca: “Bu Allah’ın, bu da (Allah’a koştuğumuz) ortaklarımızın” dediler. Ortakları için olan Allah’a erişmez. Ama Allah için olan ortaklarına ulaşıyor. Ne körü hüküm veriyorlar. 137. Böylece ortak koşanların çoğuna (Allah’a koştukları) ortakları, onları mahvetmek ve dinlerini karma karışık etmek için, çocuklarını öldürmelerini iyi gösterdiler. Allah dileseydi, bunu yapamazlardı. Öyleyse, onları uydurdukları ile başbaşa bırak. 138. Onlar zanlarına göre: “Bunlar dilediğimizden başkasının yemesi yasak olan hayvanlar ve ekinlerdir” dediler. Birtakım hayvanların sırtlarına yük vurulmasının yasaklanmasını ve geri kalan hayvanlar üzerine de Allah’ın adının anıllmamasını uydurdular. (Bunları) uydurmalarına karşılık (Allah) onları cezalandıracaktır. 139. Onlar: “Bu hayvanların karnında olan yavrular yalnız erkeklerimize özeldir, eşlerimize yasaktır, eğer ölü doğarsa hepsi ona ortak olur” dediler. (Allah) bu nitelemelerini cezalandıracaktır. Çünkü O, bilgedir, bilendir. 140. Beyinsizlikleri yüzünden, körü körüne çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıkları -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar kaybetmişlerdir. Onlar (yollarını) şaşırmışlardır; doğru yolda değillerdir.
6/21. Allah’a karşı yalan uyduran veya O’nun âyetlerini inkâr edenden daha zalim kim vardır? Zalimler kurtuluşa ulaşamazlar.
6/107. Allah dileseydi, onlar ortak koşmazlardı. Biz seni onlara bekçi yapmadık; onların vekili de değilsin.
37/11. Onlara sor; kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa Bizim yarattığımız (gökleri yaratmak) mı? Biz onları yapışkan çamurdan yaratmışızdır. 12. Evet sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alıyorlar. 13. Onlara öğüt verildiğinde, öğüdü dinlemezler. 14. Bir mücize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar. 15-17. “Bu apaçık bir büyüdür; biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı diriltileceğiz, önceki atalarımızda mı?” derler. 18. Ey Muhammedi De ki: “Evet; hem de horlanmış olarak (diriltileceksiniz)”. 19. O iş tek bir çığlıktır; (o zaman) bakakalırlar. 20. (Müşrikler:) “Vay bize! İşte bu ceza günüdür” derler. 21. (Onlara:) “İşte bu, yalanladığınız hüküm günüdür” (denir).
37/69. Onlar, babalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı. 70. Öyleyken yine de onların izlerinden kovalanırcasına koşturuyorlardı. 71. Onlardan önce geçenlerin çoğu sapıtmıştı. 72. Kendi aralarından (onlara) uyarıcılar göndermiştik. 73. (Ey Muhammedi) Uyarılan fakat yola gelmeyenlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak! 74. Allah’ın (O’na) içten bağlanan kulları bunun dışındadır.
39/15. (De ki:) “Siz de O’ndan başka dilediğinize kulluk edin”. De ki: “Kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana uğratanlar, ziyandadırlar”. Dikkat edin, işte apaçık ziyan budur.
39/38. (Ey Muhammedi) Andolsun ki, onlara: “Gökleri ve yeri yaratan kimdir?” diye sorsan, kesinlikle: “Allah’tır” derler. De ki: “Öyleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, O’nun verdiği zararı giderebilirler mi? Yahut O bana bir rahmet dilerse, O’nun rahmetini önleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter; güvenenler ancak O’na güvenir”.
39/45. Allah, tek olarak anıldığı zaman, âhirete inanmayanların yürekleri nefretle çarpar, ama Allah’dan başka putlar anıldığı zaman hemen yüzleri güler.
41/7. Onlar zekâtı vermezler; âhireti inkâr edenler de onlardır.
42/6. Allah’tan başka hâmiler edinenlerin işlediklerini Allah gözetlemektedir. (Ey Muhammedi) Sen, onları savunacak değilsin.
43/9. (Ey Muhammedi) Onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, kesinlikle: “Onları Üstün ve Bilen (Allah) yaratmıştır” derler.
46/17. Ana-babasına: “Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni tekrar diriltilmemle mi tehdit ediyorsunuz?” diyen kimse, (ana-babası) Allah’a sığınarak: “Sana yazıklar olsun! İnan; Allah’ın sözü gerçektir” dedikleri hâlde: “Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir” diye cevap verir. 18. İşte onlar kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş ümmetler içinde, Allah’ın azab va’dinin aleyhlerinde gerçekleştiği kimselerdir. Doğrusu onlar hüsranda olanlardır.
16/116. Allah’a karşı yalan uydurmak için dillerinizin yalan yere nitelemesiyle: “Şu helaldir, bu haramdır” demeyin! Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. 117. Az bir geçinme, (ardından) onlara can yakıcı bir azap vardır.
16/20. Allah’ın dışında taptıkları şeyler hiç bir şey yaratamazlar. Aslında kendileri yaratılmaktadırlar. 21. Onlar ölüdürler, diri değillerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
16/56. Kendilerine verdiğimiz rızıktan ne olduğunu bilmedikleri tanrılarına pay ayırırlar. Vallahi, uydurup durduğunuz şeylerden sorulacaksınız. 57. Allah’a, haşa kızları veriyor, kendilerine erkekleri ayırıyorlar. 58. Onlardan birine kızı olduğu müjdeiendiği zaman, yüzü kapkara kesilir ve yutkunur. 59. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, milletten gizlenmeye çalışır; şimdi onu utana utana tutsun mu, yoksa onu toprağa mı gömsün? Ne kötü hüküm veriyorlar!
16/62. Beğenmedikleri şeyleri Allah’a malederler. En güzel şeylerin kendilerinin olduğunu dilleri yakıştırır. Şüphesiz onlara ateş vardır ve onlar orada unutulacaklardır.
16/73. Allah’ı bırakıp, kendilerine göklerden ve yerden rızık veremeyen ve veremeyecek olan şeylere (mi) tapıyorlar?
14/30. Allah’ın yolundan saptırmak için ona eşler koşmuşlardı. De ki: “Geçinin bakalım. Ama varacağınız yer ateş olacaktır”.
29/61. Andolsun ki onlara: “Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz: “Allah’tır” derler. Öyleyse niçin döndürülüyorlar?
29/63. Andolsun ki, onlara: “Gökten su indirip onunla, ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?” diye sorsan, şüphesiz: “Allah’tır” derler. De ki: “Övgü Allah’a aittir”, fakat çoğu bunu düşünemezler.
29/65-66. Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız Allah’a has kılarak O’na yalvarırlar; ama Allah onları karaya çıkararak kurtarınca, kendilerine verdiklerimizi inkâr edip, hemen O’na eş koşarlar. Menfaatlenedursunlar; yakında bileceklerdir. 67. Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken Bizim, (Mekke’yi) güvenli ve kutsal bir yer kıldığımızı görmediler mi? Hâla bâtıla inanıyor ve Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar? 68. Allah’a karşı yalan uydurandan veya gerçek kendisine gelmişken onu yalanlayandan daha zâlim kimdir? Cehennemde inkârcılar için bir durak yok mudur?
2/165. insanlar içinde Allah’tan başkasını (O’na) denk tutan ve onları Allah’ı sever gibi sevenler bulunmaktadır. Ama inananlar, en çok Allah’ı severler. Zâlimler, azabı gördüklerinde, bütün kuvvetin Allah’a ait olduğunu ve Allah’ın azabının çetin olduğunu keşke bilseler.
3/151. (Allah’ın,) hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi 14 Allah’a ortak koşmalarından ötürü, inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Haksızlık edenlerin yerleri ne kötüdür.
4/116. Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz, ama bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, derin bir sapıklığa sapmış olur. 117. Onlar, Allah’ı bırakıp yalnızca dişilere115 yalvarıyorlar ve yalnız dik kafalı şeytana yalvarıyorlar.
22/11. İnsanların içinde Allah’a bir kenardan kulluk eden vardır. Başına bir iyilik gelirse gönlü yatışır, başına bir kötülük gelirse yüz üstü döner. Dünyayı da âhireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur. 12. Allah’ı bırakıp, kendisine fayda da zarar da veremeyen şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur. 13. Kendisine zararı faydasından daha yakın olana yalvarır. (Yalvardığı şey) ne kötü bir dost, ne kötü yoldaştır.
22/74. Allah’ı gereği gibi değerlendirmediler. Allah güçlüdür üstündür.
48/6. Allah hakkında kötü zanda bulunan ikiyüzlü erkek ve kadınlara, ortak koşan erkek ve kadınlara Allah azap etsin; kötülükler kendi başlarına gelsin! Allah onlara öfkelenmiş, onları lânetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Ne kötü gidiş yeridir.