Kurbanın hükmü nedir kısaca

Kurban kesmek vaciptir. Sadaka-i fıtır da vaciptir ama, sadaka-i fıtrin vücubu kurbanın vücubundan daha kuvvetlidir. Çünkü kurbanın sünnet olduğunu söyleyen âlimler de vardır.

Kurban, İmâm Azam Ebû Hanîfe’ye yani hanefi mezhebine göre vaciptir. Delili de, “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” (Kevser 2) ayet-i celilesinin delaletiyle, Resul-i Ekrem Efendimiz’in,

Kimin hâli vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgâhımıza yaklaşmasın.” hadisindeki vaiddir. Böyle bir tehdit, ancak vacip bir ibadetin terki için yapılır. Yani kurban vacip olmasaydı, onu terk eden için Peygamberimiz böyle bir tehditte bulunmazlardı.

Ebû Hanîfe dışındaki âlimlere (Şafiî, Mâlikî ve Hanbelî ile Hanefilerden Îmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Muhammed) göre ise kurban vacip değil, sünnet-i müekkededir. Bunların delilleri de aşağıdaki hadis-i şerif ve benzerleridir.

Ahmed ve Hâkim’in, İbn Abbâs’tan (radıyallâhu anhumâ) rivayetlerinde Resul-i Ekrem Efendimiz,

Üç şey vardır; bunlar bana farz, size nafiledir. Onlar da vitir, kurban ve kuşluk namazıdır.” buyurmuşlardır.

Müslim’in Ümmü Seleme’den (radıyallâhu anhâ) rivayetinde ise Resul-i Ekrem (sas.),

Zilhicce hilalini gördüğünüz vakit biriniz kurban kesmek isterse, saçlarına ve tırnaklarına dokunmasın.” buyurarak, kurbanı kişinin isteğine bırakmıştır.

Ayrıca Şafiilere göre tek bir şahıs için kurban kesmek sünnet-i ayn, ev halkı için ise sünnet-i kifaye’dir. Yani ev halkının geçimlerini sağlamakla yükümlü olan kişi kurban keserse, aile halkı yükümlülükten kurtulur.

Kurbanın vacip mi sünnet mi olduğu hakkındaki bu ihtilaf sebebiyle, bir kimsenin üzerinde zekât, hac, sadaka-i fıtır, yemin keffareti ve kurban borcu olduğu hâlde vefat edip, bu borçlarının ödenmesi için malının üçte birini vasiyet etse, (ki ancak malının üçte birini vasiyet edebilir.) malının üçte biri yeterse borçlarının tamamı ödenir, problem kalmaz. Ancak malının üçte biri vasiyet ettiği borçlarını ödemeye yetmediği takdirde, önce zekât borcu ödenir. Çünkü bu borçlar içerisinde en önemli olanı zekâttır. Bu borcu ödedikten sonra malı artarsa haccı yaptırılır. Bundan sonra sadaka-i fıtır borcu ödenir. Daha sonra da yemin keffareti verilir ve en son, malı kalırsa kurban borcu ödenir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz