Gayb bilgisi ile ilgili ayetler

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de gayb bilgisi ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen gayb bilgisi ile ilgili ayetler.

35/38 Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir O gönüllerde olanı bilendir.

68/47. Yoksa, gayb yanlarında da, onlar yazıyorlar mı?

38/69. “En yüce toplulukta geçen tartışmalara dâir bir bilgim yoktur”.62 70. “Bana sadece benim ancak apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunuyor”.

7/187. (Ey Muhammedi) Sana kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katindadır. Onu zamanında açığa ancak O çıkarır. Göklerin ve yerin ağırlığını çekemeyeceği o saat size ansızın gelecektir”. Sanki sen onu biliyor-muşsun gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bunu bilmez”. 188. De ki: “Allah dilemedikçe ben kendime bir fayda ve zarar verecek güce sahip değilim. Eğer gaybı bilseydim, daha çok iyilik yapardım ve bana kötülük de dokunmazdı. Ben ancak, inanan insanlar için bir uyarıcı ve müjdeciyim”.

72/26-28. O, gaybı bilendir ve gaybını, kendisinden razı olduğu elçileri dışında kimseye bildirmez. (Onların da) Rablerinin elçiliğini yerine getirip getirmediklerini bilmek için, (herbirinin) önünden ve ardından gözcüler salar; onların yaptıklarını çepeçevre kuşatır ve herşeyi bir bir sayar.

72/8-10. (Cinler şöyle dediler:) “Biz göğü yokladık, onu sert bekçiler ve alevlerle doldurulmuş bulduk, hâlbuki, biz göğün dinlenebileceği bir yerde oturuyorduk, ama şimdi kim dinlemeye yeltense, kendisini gözleyen bir ateş buluyor. Yeryüzünde olanlara kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir, biz bilmeyiz.”

27/65- De ki: Göklerde ve yerde, gaybı Allah’tan başka bilen yoktur. Ne zaman diriltileceklerini de bilemezler.

20/44. (Ey Muhammedi) Mûsa’ya emrimizi bildirdiğimiz zaman sen batı yönünde (Mûsa’yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun. 45. Ama Biz (ondan sonra) nice nesiller var ettik. Üzerlerinden yıllar geçti. Medyen halkı arasında bulunup onlara âyetlerimizi okumuyordun, fakat (seni) Biz elçi olarak gönderdik.63 46. Sen (Mûsa’ya) seslendiğimiz zaman Tûr’un yanında da değildin. Ama Rabbinden bir rahmet olarak senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu, düşünüp ders alsınlar diye uyarman için (gönderildin).

10/39. Onlar, ilmini kavrayamadıkları şeyi yalanladılar. Çünkü o henüz başlarına gelmedi.64 Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Haksızlık yapanların sonlarının nasıl olduğuna bir bak!

11/49. (Ey Muhammedi) Bunlar, sana bildirdiğimiz, gayb haberlerindendir.65 Sen de kavmin de bundan önce bunları bilmezdiniz. Öyleyse sabret; çünkü sonuç, (Allah’a) saygılı olanlarındır.

12/3. Ey Muhammedi Biz, bu Kur’an’ı sana vahyederek, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Oysa, daha önce, sen bunlardan habersiz olanlardan idin.

6/59. Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır. Onları O’ndan başkası asla bilemez. O, karada ve denizde olanı bilir. O’nun bilgisi dışında bir yaprak düşmez. Yerin karanlıklarında olan tane, yaş ve kuru hiç bir şey yoktur ki, bunlar apaçık bir kitapda olmasın.

37/6. Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik. 7. Onu, her isyankar şeytandan koruduk. 8-9. Onlar en yüce topluluğu asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır. 10. Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüveir.

31/34. Kıyamet saatini bilmek Allah’a mahsustur. Yağmuru O indirir, O rahimlerde bulunanı bilir. Kimse yarın ne kazanacağını bilmez, hiç kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah, bilendir, (herşeyden) haberdardır.

34/14. (Süleyman’ın) ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun ölümünü cinlere, onun deyneğini yiyen bir ağaç kurdu farkettirdi. O ölü olarak yere düşünce ortaya çıktı ki, şayet cinler gaybı bilmiş olsalardı, bu alçak düşüren azap içinde kalmazlardı.

18/26. De ki: Onların (Ashâb-ı Kehf’ih mağarada) ne kadar kaldığını, göklerin ve yerin gaybı kendisinin olan Allah bilir. O ne kadar güzel görür ve ne kadar güzel işitir. İnsanların O’ndan başka himayecileri yoktur. O kendi hükmüne kimseyi ortak etmez”.

16/77. Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyametin kopuşu bir göz kırpması kadar veya daha kısa bir zaman işidir. Allah’ın gücü herşeye yeter.

52/38. Yoksa (müşriklerin) üzerine çıkıp (vahiy) dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, onların dinleyenleri açık bir delil getirsin.

52/41. Gayb(ın bilgisi) kendilerinin katında da, onlar mı yazıyorlar? 42. Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Ama o tuzağa yakalanacak olanlar inkar edenlerdir.

67/5. And olsun ki, en yakın göğü ışıklarla donattık, onlarla şeytanların taşlanmasını sağladık ve onlara çılgın alev azabını hazırladık.

30/2-3. Rumlar en yakın bir yerde yenildiler; onlar, bu yenilgilerinden sonra bir kaç yıl içinde yeneceklerdir.

3/179. Allah, inananları, şimdi şu bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Temizi pisten ayıracaktır. Allah gaybı size bildirecek değildir. . Ama, elçilerinden istediğini seçer. Öyleyse, Allah’a ve elçilerine inanın. İnanırsanız ve (Allah’a karşı) saygılı olursanız, size büyük ödül vardır.

3/44. Ey Muhammedi Bu, sana bildirdiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi bakacak diye oklarıyla kura çekerlerken sen yanlarında değildin. Onlar çekişirlerken de yanlarında bulunmadın.

33/63. (Ey Muhammedi) insanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Allah’ın katindadır. Kimbilir, belki de kıyamet vakti yaklaşmaktadır”.

9/78. (İkiyüzlüler) Allah’ın, onların sırlarını ve gizli görüşmelerini bildiğini ve Allah’ın bütün gizlilikleri çok iyi bildiğini bilmiyorlar mı?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz