Büyü ile ilgili ayetler

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de büyü (sihir) ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen büyü ile ilgili ayetler.

113/1-5. (Ey Muhammedi) De ki: “Yarattıklarının şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere üfüren büyücülerin şerrinden, çekememezlik ettiği zaman kıskancın şerrinden, sabahın Rabbine sığınırım”.

7/111-112. Firavun’un adamları: “Onu ve kardeşini eğle, şehirlere bütün bilgin büyücüleri getirecek toplayıcılar gönder” dediler. 113. Büyücüler, Firavun’a gelip: “Yenen biz olursak, bize bir ödül var, değil mi?” dediler. 114. (Firavun:) “Evet, o zaman siz de gözdelerden olacaksınız” dedi. 115. (Büyücüler:) “Ey Müsal (Önce) sen mi atacaksın, yoksa biz mi atalım?” dediler. 116. (Mûsa:) “Siz atın!” dedi. (Büyücüler) atınca, insanların gözlerini büyülediler, onları ürküttüler ve büyük bir büyü ortaya koydular. 117. “Asânı, atıver!” diye seslendik. Asâ, birden onların uydurduklarını yutmaya başladı. 118. Gerçek ortaya çıktı ve onların yapmış oldukları boşa gitti. 119. İşte orada yenildiler ve küçük düştüler. 120. Büyücüler secdeye kapandılar.

72/6-7. “Gerçekten, birtakım insanlar, bazı cinlere sığınırlardı da, onların kötülüklerini artırırlardı. Onlar da sizin sandığınız gibi, Allah’ın kimseyi yeniden diriltmeyeceğini sanırlardı”.

20/65. (Büyücüler.) “Ey Musa! Sen mi atacaksın, yoksa önce biz mi atalım?” dediler. 66. Musa: “Siz atın” dedi. Birden, değnekleri ve ipleri, sihirleri yüzünden, Musa’ ya sanki yürüyorlarmış gibi göründü. 67. Musa bu yüzden içinde bir korku hissetti. 68-69. “Korkma, sen muhakkak daha üstünsün. Sağ elindekini at da, onların yaptıklarını yutsun; onların yaptıkları sadece sihirbaz düzenidir. Sihirbaz nereye giderse gitsin başarı kazanamaz” dedik. 70. Sonunda sihirbazlar: “Biz Musa ve Harun’un Rabbine inandık” deyip secdeye kapandılar.

2/102. Onlar Süleyman’ın hükümdarlığı aleyhine şeytanların söylediklerine uydular oysa Süleyman kâfir değildi, fakat insanlara büyücülüğü öğreten şeytanlar kafir olmuşlardı ve Babil’deki iki meleğe, Hârut ve Mârut’a indirilene uydular. Bu ikisi: “Biz ancak denemek içiniz; sakın inkâr etme!” demedikçe kimseye bir şey öğretmezlerdi. Ama insanlar bu ikisinden karıkocayı ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Ne var ki, Allah’ın izni olmadıkça onunla kimseye zarar veremezlerdi, insanlar kendilerine zararı dokunacak ve fayda vermeyecek şeyleri öğreniyorlardı. Onlar büyüyü satın alanların ahirette bir nasipleri olmadığını biliyorlardı. Keşke karşılığında kendilerini sattıkları şeyin ne kadar kötü olduğunu bilselerdi. 103. Eğer inansalar ve saygılı olsalardı. Allah katından alacakları ödül daha iyi olurdu. Keşke bunu bilselerdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz