Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Melekler ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Melekler ile ilgili ayetler.
74/30. (Cehennemin) başında ondokuz (bekçi) vardır. 31. Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden yaptık. Onların sayılarıyla, ancak inkar edenlerin denenmesini, kendilerine Kitab verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine Kitab verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalblerinde hastalık bulunanlar ve inkarcılar: “Allah bu misalle neyi murad etti?” desinler. İşte Allah, böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna bir öğütten ibarettir.
53/26. Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin aracılık etmeleri bir şeye yaramaz.
53/5-8. Onu (Kur’an’ı) çok güçlü ve sağlam kavrayışlı olan (Cebrâil) öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş, sonra yaklaşmış ve aşağı inmiştir. 9. (İkisinin arası) iki yay aralığı kadar, belki daha da az kalmıştı. 10. (Allah) o anda kuluna vahyedeceğini vahyetti. 11. 0nun gördüğü, gönlünün uydurması değildi. 12. Ey inkârcılar! Gördüğü şey hakkında ondan kuşkulanıyor musunuz? 13-14. Andolsun ki, (Muhammed) onu (Cebrail’i) en uzaktaki sedir ağacının yanında , başka bir inişinde (bir kere daha) görmüştü.
97/3. Ölçüm gecesi bin aydan daha hayırlıdır. 4. Melekler ve Ruh (Cebrâil) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için iner dururlar. 5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
7/206. Rabbinin katında olanlar, ona kulluk etmekte kibirlenmezler. O’nu yüceltirler ve O’na secde ederler.
35/1. Övgü, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah’adır. O yaratmada, dilediğini artırır. Allah’ın gücü herşeye yeter.
19/64. Biz ancak Rabbinin buyruğuyla ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunların arasında ne varsa hepsi O’na aittir. Rabbin aslâ unutmaz.
37/164-166. (Melekler şöyle derler:) “Bizim herbirimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz (Allah’ı) teşbih edenleriz”.
39/75. Melekleri, arşın etrafını çevirmiş oldukları hâlde, Rablerini överek yüceltirken görürsün. Artık insanların aralarında adaletle hükmolunmuştur. “Övgü, dünyaların Rabbi olan Allah’adır” denir.
40/7-9. Arşı yüklenenler ve çevresinde bulunanlar, Rablerini övgü ile yüceltirler, O’na inanırlar. Onlar, inananlar için (şöyle) bağışlanma dilerler: “Rabbimizl İlmin ve rahmetin herşeyi kuşatmıştır. Tövbe edip Senin yoluna uyanları bağışla; onları cehennemin azabından koru. Rabbimiz! inananları ve onların babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları kendilerine söz verdiğin devamlı mutluluk cennetlerine koy; şüphesiz Güçlü olan, Bilge olan ancak Şensin. Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan. ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Büyük kurtuluş budur”.
41/38. Eğer büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki), Rabbinin katında bulunanlar hiç usanmadan, O’nu gece gündüz yüceltirler.
42/5. Melekler Rablerini överek yüceltip, yeryüzünde bulunanlar için O’ndan bağışlanma dilerlerken, neredeyse gökler üstünden parçalanacak! İyi bilin ki, Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
43/80. Yoksa kendilerinin sırlarını ve gizli görüşmelerini duymadığımızı mı sanırlar? Hayır, öyle değil; yanlarındaki bekçilerimiz yazmaktadırlar.
16/49. Göklerde bulunanlar ve yerde bulunan bütün canlılar ve melekler büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler. 50. Üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine emredileni yaparlar.
21/26. Onlar: “Rahmân çocuk edindi” dediler. Hâşâ; melekler şerefli kılınmış kullardır. 27. Allah’tan önce söz söylemezler; O’nun emrini yerine getirirler. 28. (Allah) onların geçmişlerini ve geleceklerini bilir. Bunlar O’nun râzı olduğu kimseden başkası için aracılık edemezler, O’nun korkusundan titrerler.
69/16. O gün gök yarılır ve gevşer. 17. Melekler onun çevresindedirler. O gün Rabbinin tahtını onlardan sekizi başları üstünde taşır.
70/4. Melekler ve Ruh (Cebrâil), miktarı ellibin yıl olan bir gün içinde O’na yükselirler.
82/10-12. Yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
2/102. Onlar Süleyman’ın hükümdarlığı aleyhine şeytanların söylediklerine -oysa Süleyman kâfir değildi, fakat insanlara büyücülüğü öğreten şeytanlar kafir olmuşlardı- ve Babil’deki iki meleğe, Hârut ve Mârut’a indirilene uydular. Bu ikisi: “Biz ancak denemek içiniz; sakın inkâr etme!” demedikçe kimseye bir şey Öğretmezlerdi. Ama insanlar bu ikisinden karıkocayı ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Ne var ki, Allah’ın izni olmadıkça onunla kimseye zarar veremezlerdi. İnsanlar kendilerine zararı dokunacak ve fayda vermeyecek şeyleri öğreniyorlardı. Onlar büyüyü satın alanların ahirette bir nasipleri olmadığını biliyorlardı. Keşke karşılığında kendilerini sattıkları şeyin ne kadar kötü olduğunu bilselerdi.
2/32. Melekler: “Sen yücesin! Senin öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Bilen Şensin, bilge Şensin” dediler.
2/97-98. De ki: “Kendinden öncekini doğrulayan, inananlara yol gösteren ve müjdeleyen Kur’an’ı senin kalbine Allah’ın izni ile indiren Cebrail’e kim düşman olursa; kim Allah’a, meleklerine, elçilerine, Cebrail’e ve Mikail’e düşman olursa, bilsin ki, Allah inkar edenlere düşmandır”.
13/11. (İnsanın) ardında ve önünde onu izleyenler vardır. Allah’ın buyruğundan ötürü onu gözetirler.54 Bir toplum kendini değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirmez. Allah bir topluma kötülük dilediği zaman, artık o geri çevrilemez. O’ndan başka bir koruyanları da yoktur.
22/75. Allah meleklerden ve insanlardan elçiler seçer.55 Allah işitir ve görür.
66/6. Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, oldukça sert, şiddetli, Allah’ın buyruğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yapan melekler vardır.