Türkiye’nin bitki örtüsü

Türkiye, bitki örtüsü çeşitliliği bakımından zengin bir ülkedir. Ülkemizde bitki türlerinin çeşitlilik göstermesinde iklim, yer şekilleri ve toprak yapısının yanı sıra insanlar da etkili olmuştur.

Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması Senozoik’te gerçekleşmiştir. Ilıman kuşakta yer alan Türkiye’de çok kısa mesafelerde bile iklim bakımından önemli değişiklikler görülmektedir. Bu nedenle ülkemizin bitki türü sayısı, Avrupa kıtasının tamamındaki bitki türü sayısına yakındır. Ülkemizde 10.000 civarında bitki türü ve alt türleri tespit edilmiştir.

Türkiye arazisi üzerinde yerleşik hayatın başlamasıyla birlikte gerek yakacak elde etmek için gerek savaşlarda, bitki örtüsü yoğun bir tahribata uğramıştır.

Türkiye’deki bitkilerin bir kısmı relikt adı verilen, geçmiş jeolojik zamanlardan kalma bitkilerdir. Örneğin, eğrelti otu relikt bir bitkidir. Bunlar, geçmiş dönemlerde geniş bir yayılma alanına sahipken değişen iklim koşullarından dolayı büyük ölçüde yok olmuş ve belirli alanlarda tutunabilmiş bitki türleridir.

Ülkemizdeki bitkilerden bir kısmı da endemik türlerdir. Bu bitkiler, yeryüzünde yalnızca belirli bir alanda yetişir. Türkiye bu tür bitkiler bakımından zengin bir ülkedir. Köyceğiz Gölü çevresinde bulunan sığla ağacı, Datça ve Teke yarımadalarındaki Datça hurması, Kazdağındaki Kazdağı köknarı, Göller Yöresi’ndeki kasnak meşesi ile Kastamonu ve Yozgat çevresindeki İspir meşesi endemik türlerin başlıcalarıdır.

Ülkemizdeki başlıca bitki örtüleri orman, maki, psödomaki, garig, bozkır ve dağ çayırlarıdır.

Türkiye’de görülen bitki örtüsünün özellikleri şu şekildedir:

1. Ormanlar
Ormanlar ülkemizin %27,6’sını kaplamaktadır. Bu değerin yaklaşık %80’i kıyılarda yer almaktadır. Türkiye’deki ormanların yaklaşık yarısı Akdeniz ve Karadeniz’de yer alır. Antalya, Kastamonu, Muğla ve Mersin orman alanı en fazla olan illerdir. Ormanların il yüz ölçümüne oranı bakımından en zengin iller ise Karabük, Muğla ve Kastamonu’dur.

Ormanlar koru, bozuk koru, baltalık ve bozuk baltalık olmak üzere gruplara ayrılmaktadır. Koru ormanı, tohumdan veya ekim ve dikim suretiyle yetişmiş ormanlardır. Baltalık orman ise geniş yapraklı ağaçların dip kütüklerinden veya köklerinden çıkan sürgünlerden yetişen ormanlardır. Türkiye’deki ormanların %80’i koru, %20’si baltalık ormanlardan oluşmaktadır.

Ülkemizdeki ormanların bir kısmı geniş bir kısmı da iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Orman alanlarımızdan bazıları da iğne ve geniş yapraklı ağaçların bir arada bulunduğu karma ormanlar şeklindedir.

Ülkemizdeki geniş yapraklı ağaçların başlıcaları kayın, gürgen, ıhlamur, kavak, meşe, kestane, kızılağaç ve çınardır. İğne yapraklı ağaçların başlıcaları ise kızılçam, karaçam, sarıçam, köknar, ardıç, sedir, fıstık çamı ve ladindir.

Kuzey Anadolu’da yıl boyunca bol yağış görüldüğü için bu kesimde ormanlar kıyıdan başlar ve yaklaşık 2000 metreye kadar çıkar. Bu kesimdeki ormanlar, ülkemizdeki toplam ormanların yaklaşık 1/3’dür. Kuzey Anadolu ormanları, yüksekliğe göre üç kuşak oluşturur: Alçak yeri de geniş yapraklılar, yükseklerde iğne yapraklılar, arada karma ormanlar Kıyı kesiminde kayın, kestane, ıhlamur, gürgen, meşe, akçaağaç, kızılağaç türleri yaygındır. Bu ağaçlar kışın yapraklarını döker. Kuzey Anadolu’nun batı kıyılarında köknar ve karaçamlar geniş yer kaplar. Doğu Karadeniz kıyılarında ise ladin, sarıçam ve köknar yaygındır. Kuzey Anadolu Dağları’nm güney yamaçlarında meşeler yoğunluktadır. Bu kesimde 1000 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde kayın, gürgen, kızılağaç ve ıhlamur yer alırken daha yükseklerde sarıçam, karaçam, ardıç ve köknarlar bulunur. Batı Anadolu, ülkemizde ormanların geniş yer kapladığı alanlardandır. Güney Marmara ve Ege kıyılarında yer alan ormanlardaki başlıca ağaç türleri meşe, kayın, kestane, gürgen, köknar, karaçam, kızılçamdır. Kazdağları’nda köknar yaygın iken Bozdağlar ve Aydın dağlarında meşe, ardıç ve kızılçamlar yaygındır. Ülkemizde fıstık çamlarının başlıca yayılma alanı ise Kaz Dağı ile Aydın arasıdır. Türkiye, dünyada İspanya’dan sonra fıstık çamı alanı en geniş olan ülkedir.

Batı Anadolu ormanları içinde yer alan ve Marmaris-Köyceğiz çevresinde bulunan Sığla (günlük) ağaçları ise endemik bitkilerdir.

Akdeniz ormanları, Dalaman Çayı Vadisi’nin doğu kesiminden başlayıp İskenderun Körfezi’nin doğusuna kadar devam eder. Bu kesimdeki ormanlar bazı yerlerde kıyıdan, bazı yerlerde ise makilerden sonra başlamaktadır. Akdeniz’deki ormanlarda baskın olan ağaç türü kızılçamlardır. Kıyıdan itibaren başlayan kızılçamlar, 1200 metreden sonra yerini sedir, köknar ve ardıçlara bırakır.

İç kesimlerdeki ormanların kapladığı alan azdır. İç Anadolu’daki ormanlar, dağlık alanlarda yer almaktadır. Kayseri, Aksaray, Ankara ve Yozgat çevresinde daha çok meşeler ve karaçam ormanları yer almaktadır.

Anadolu’daki orman alanlarında meşe türleri yaygındır. Sarıkamış çevresinde ise sarıçam ormanları yer almaktadır. Ülkemizin bu kesiminde ormanın en yüksek sınırı olan 2700 metreye kadar ormanlar görülmektedir. Meşe ormanlarının yayılma alanlarından biri de Güneydoğu toroslarıdır.

Gürgen, Ege, Marmara, Kuzey ve Doğu Anadolu’da yayılmıştır. Kışın yaprağını döken bu ağaçlar, nemli toprağı sever. Bu nedenle su baskınlarına dayanıklıdır. Yakacak olarak, makine parçaları, spor aletleri, tarım aletleri, torna işleri ve ayakkabı kalıbı yapımında kullanılmaktadır.

Meşe, Türkiye’nin hemen her yerine yayılmış bir ağaç türüdür. Kışın yaprağını döken meşelerin yanı sıra her mevsim yeşil kalan türleri de vardır. Türkiye’de meşelerin 18 türü bulunmaktadır. Yakacak olarak kullanılabildiği gibi mobilyacılık, tarım aletleri yapımı ve kaplamacılıkta kullanılmaktadır.

Kayın, daha çok Kuzey Anadolu’da yayılmış bir ağaçtır. Güneyde ise Hatay ve Maraş ormanlarında görülür. Boyu 30-40 metreyi bulan bu ağaç nemli iklimi sever. Mobilya, parke, ambalaj sandığı ve travers üretimi ile yakacak odun olarak kullanılmaktadır.

Fıstık çamı, daha çok Ege ve Güney Marmara’da yayılmıştır. Bergama (İzmir), Aydın ve Muğla çevresinde fıstık çamı ormanları oluşmuştur. 25 metreye kadar uzayabilen bu ağaç şemsiyeye benzer. Yağlı tohumları, önemli bir besin maddesi olduğundan yerel halkın önemli bir geçim kaynağıdır. Odunu yapı kerestesi olarak kullanılır. Ayrıca süs ağacı olarak da kullanılmaktadır.

Ardıç, Türkiye’de yayılış alanı geniş olanlardandır. Bunun nedeni iklim seçiciliğinin az olmasıdır odunu yumuşak, hafif ve dayanıklıdır. Kurşun kalem üretiminde ve bilyacılıkta kullanılır. Ayrıca park ve bahçe düzenlemelerinde kullanılan ağaçlardandır.

Ladin, Ordu’nun doğusundan Gürcistan’a kadar yayılmış bir ağaç türüdür. 1000 metreden yüksek yerler, de yaygındır. Boyu 60 metreyi bulan ladin, nemli iklimleri sever. Kuraklığa dayanıklı olmayan bu ağaç, don olaylarına karşı dayanıklıdır. Selüloz ve kâğıt sanayisinin önemli bir hammaddesidir. Mobilya, kaplama, kurşun kalem ve kibrit çöpü gibi birçok alanda kullanılmaktadır.

Köknarın yaygın olduğu başlıca yerler, Doğu Karadeniz, Uludağ, Kaz Dağı, Toroslar ve Nur Dağları’dır. Nemli iklimi seven bu ağaç mobilyacılıkta, kaplamacılıkta, yapı malzemesi, sandık ve oyuncak yapımı gibi alanlarda kullanılmaktadır.

Sarıçamın dünyadaki yayılış alanının en güneydeki sınırı Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesidir. En geniş yayılma alanı Kuzey Anadolu Dağları’dır. Doğu Anadolu’da 2700 metre yükseklikte bile yetişebilmektedir. Bu sınır aynı zamanda Türkiye’deki ormanların en yüksek sınırıdır. Sarıçamın kullanım alanı fazladır. En çok kullanıldığı alan mobilyacılık ve kaplamacılıktır.

Karaçam, Türkiye’nin hemen her orman bölgesinde karşılaşılan ağaç türüdür. Bulunduğu yükselti basamağı 400 ile 2100 metre arasıdır. Boyu 40 metreye kadar yükselen karaçam daha çok yapı malzemesi olarak kullanılır.

Kızılçam özellikle Toroslar ve Ege’nin kıyı kesiminde yayılmıştır. Bu ağacın Türkiye’deki yetişme yükselti sınırı 1500 metredir. Sıcaklık ve ışık isteği fazla olan kızılçamın boyu 25 metreyi bulmaktadır. Kolay işlendiği için yapı malzemesi ve mobilyacılıkta kullanılmaktadır. Reçinesinden tat ve koku verici, boya, vernik, cila, matbaa mürekkebi ve sakız gibi birçok alanda yararlanılmaktadır.

2. Maki (Çalılar)
Makiler, Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde ormanların tahrip edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Çalılar ve ağaççıklardan oluşan bu bitki örtüsü yıl boyunca yeşil kalır. Yapraklan küçük, yüzeyi tüylü ya da cilalı, bazılarının kenarları dikenlidir. Akdeniz, Ege ve Marmara’da yaygın olan makiler, deniz seviyesinden itibaren 800 metreye kadar çıkabilmektedir. Kocayemiş, zakkum, defne, sandal, funda, mersin, menengiç, keçiboynuzu, pırnal meşesi, akçakesme, erguvan, katran ardıçı, katırtırnağı, laden ve teşbih makilerin başlıca üyeleridir.

Garigler, makilerin yok edildiği yerlerde ortaya çıkan ve diz boyunu geçmeyen çalılardır. Kermez meşesi, lavanta, akçakesme, yasemin, kekik, funda, adaçayı, laden, katran ardıçı ve geven gariglerin başlıca üyeleridir. Mut, Çeşme, Karaburun, Bergama ve Bodrum çevresi gariglerin görüldüğü başlıca yerlerdir.

Psödomakiler (Yalancı makiler), Karadeniz kıyılarında görülen çalılardır. Bu çalılar da ormanların yok edilmesiyle ortaya çıkar. Psödomakiler, kışın yaprağını döken kızılcık, geyikdikeni, böğürtlen, yabani erik, yabani elma ve üvez gibi bitkilerden oluşur.

3. Bozkırlar
Bozkırlar, ülkemizde İç Anadolu, iç Batı Anadolu, Ergene Havzası, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da geniş yer kaplar.

İlkbaharda yeşeren bozkırlar, sıcak ve kurak yaz döneminde kurumaktadır. Bozkırları oluşturan bitkiler çoğunlukla kuraklığa dayanıklıdır. Bunların bir kısmı dikenli, bir kısmı tüylü ve dikenlidir.

Geven, yavşan otu, gelincik, peygamber çiçeği, yumak otu, üzerlik otu, deve dikeni, sütleğen ve kekik bozkırları oluşturan bitkilerin başlıcalarıdır.

Bozkır alanlarından bazıları ise ormanların yok edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bozkırlar arasında yer yer ağaçlara da rastlanır. Bu tür bozkırlara antropojen bozkır denir. İç Anadolu ve Ergene Havzası antropojen bozkırların görüldüğü yerlerdir.

4. Çayırlar
Ülkemizde çayır bitki örtüsüne yaz yağışı alan yerlerde ve yüksekliği fazla olan alanlarda rastlanır. Dağlık alanlarda orman üst sınırından sonra başlayan ve karların erimeye başladığı ilkbaharda yeşeren bu bitki örtüsü yaz dönemi boyunca yeşil kalmaktadır. Çayırları oluşturan bitkilerin boyları kimi yerde bir metreyi geçmektedir. Kuzey Anadolu Dağları, Toroslar ve Güneydoğu Toroslar ile Erzurum, Kars ve Ardahan platoları çayırların bulunduğu başlıca yerlerdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz