Hz Peygambere yönelik uyarılar ile ilgili ayetler

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Hz Peygambere yönelik uyarılar ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Hz Peygambere yönelik uyarılar ile ilgili ayetler.

80/1-2. (Muhammed) kör, yanına geldi diye kaşlarını çattı ve yüzünü çevirdi. 3-4. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak; yâhut öğüt alacak da, bu öğüt kendisine yarayacak. 5-6. Ama sen, kendisini yeterli gören kimseyi karşına alıyorsun. 7. Onun arınmasından sana ne? 8-10. (Allah’tan) korkup koşarak sana gelen kimseye ise aldırmıyorsun. 11. Dikkat et; bu bir hatırlatmadır. 12. Dileyen ondan öğüt alır.

33/1. Ey Peygamber! Allah’tan sakın ve inkârcılara ve ikiyüzlülere uyma! Allah bilendir, bilgedir. 2. Sana Rabbinden vahyolunana uy! Şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan haberdârdır. 3. Allah’a güven; vekîl olarak Allah yeter.

33/37. (Ey Muhammed!) Allah’ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye: “Eşini bırakma; Allah’tan sakın” diyor, Allah’ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun, insanlardan çekiniyordun; oysa, Allah’tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd eşiyle ilgisini kestiğinde onu seninle evlendirdik ki, evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda mü’minlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah’ın buyruğu yerine gelecektir. 38. Allah’ın Peygamber için öngördüğü şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah’ın öncekilere ilişkin uygulamasıdır -Allah’ın emri şüphesiz gereği gibi yerine gelecektir- 39. Onlar Allah’ın göndermiş olduklarını tebliğ ederler, Allah’tan korkarlar ve O’ndan başka kimseden korkmazlar. Allah hesab görücü olarak yeter.

28/86. Sen, sana bu Kitab’ın verileceğini ummazdın. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Öyleyse sakın inkarcılara arka çıkma! 87. Allah’ın ayetleri sana indirildikten sonra, sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbine çağır ve sakın putperestlerden olma. 88. Allah’la beraber başka bir tanrıya seslenme; O’ndan başka tanrı yoktur; O’nun dışında herşey yok olacaktır; hüküm O’nundur; O’na döndürüleceksiniz.

17/73. (Ey Muhammed!) Neredeyse, Bize karşı ondan başka bir şey uydurman îçin seni, sana vahyettiğimizden çevireceklerdi. (Bunu başarsalardı) o zaman seni dost edinirlerdi. 74. Eğer Biz seni sağlam tutmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin. 75. Bu durumda, sana hem hayatta, hem de öldükten sonra (azabı) kat kat tattırırdık. Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın.

17/86. (Ey Muhammed!) Biz dilesek, sana vahyettiğimizi elbette gideririz. Sonra bu konuda Bize karşı duracak bir vekil de bulamazdın. 87. Rabbin, merhametinden dolayı (böyle yapmamaktadır). O’nun sana olan lütfü büyüktür.

10/94. (Ey Muhammed!) Sana indirdiğimizden şüphede isen, senden önce Kitab’ı okuyanlara sor. Andolsun, sana Rabbinden gerçek geldi. Sakın, şüphelenenlerden olma. 95. Asla Allah’ın âyetlerini yalanlayanlardan da olma! Yoksa kaybedenlerden olursun.

11/12. Onların: “Ona bir hazine indirilmeli veya beraberinde bir melek gelmeli değil miydi?” demelerinden dolayı, gönlün daralır; belki de sana vahyolunanın birkısmını bırakacak olursun. Sen ancak bir uyarıcısın ve herşeye vekil olan Allah’tır.

6/35. Onların yüz çevirmeleri senin gücüne gittiğinde, yeri delmeye veya göğe merdiven dayamaya güç yetirebilseydin, onlara bir mucize getirirdin. Allah dileseydi, onları doğru yolda toparlardı. Öyleyse sakın cahillik etme!

6/52. (Ey Muhammed!) Sabah, akşam, hoşnutluğunu isteyerek Rablerine yalvaranları kovma! Onları hesaba çekmek sana, seni hesaba çekmek de onlara düşmez ki, onları kovarak haksızlık edenlerden olasın. 53. “Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?” desinler diye onları birbiriyle denedik. Şükredenleri en iyi bilen Allah’tır, değil mi? 54. Âyetlerimize inananlar sana geldiklerinde de ki: “Size selâm olsun! Rabbiniz merhametli olmayı üstlenmiştir. Sizden kim bilmeyerek bir kötülük yapar da, ardından hemen tövbe eder ve kendini düzeltirse, (görecektir ki) O çok bağışlayıcı ve merhametlidir” 55. Suçluların yolu açığa çıksın dive, âyetleri böylece açıklıyoruz.

18/6. (Ey Muhammed!) Bu söze (Kur’a-n’a) inanmazlarsa, herhalde onların ardından sen de üzüntüden kendini tüketeceksin.

18/28. Sabah akşam, Rablerinin rızasını isteyerek O’na yalvaranlarla beraber sen de sabret. Gözlerin dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan başka yana sapmasın. Gönlünü, Bizi anmaktan dalgın kıldığımız, hevasına uyan ve işi aşırılık olan kimseye itaat etme.

16/126. Eğer cezalandıracaksanız, size reva görülen eziyetin misliyle mukabele edin. Şayet kendinizi tutarsanız, bu kendini tutanlar için daha iyidir.

8/67. Düşmanı ağır yenilgiye uğratmadan esir almak hiç bir peygambere yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa, Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah yücedir, bilgedir. 68. Daha önceden Allah’tan verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız dünya malından dolayı size büyük bir azap değerdi.

3/127-128. (Böylece Allah) inkar edenlere ya kayıp verdirecek ya da onları -umutlarını yitirmiş olarak geri dönecekleri şekilde- bozguna uğratacaktır; veya onları ya bağışlayacak ya da zalim oldukları için onlara azap edecektir -bu konuda sana düşen bir şey yoktur,

4/105. (Ey Muhammed!) İnsanlar arasında, Allah’ın sana gösterdiği ile hükmetmen için Kitab’ı sana hak olarak indirdik. (Öyleyse) hainlerin savunucusu olma. 106. Allah’tan bağışlanma dile. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. 107. Kendilerine hâinlik edenleri savunma. Allah hainlikte direnen günahkarları sevmez. 108. Allah’ın hoşnut olmayacağı sözü geceleyin kurarlarken, kendileriyle beraber olan Allah’tan gizlemiyorlar da, insanlardan gizliyorlar. Allah yaptıklarının hepsini bilmektedir. 109. İşte siz onları dünya hayatında savunuyorsunuz, ama kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacaktır veya kim onlara vekil olacaktır? 110. Kim bir kötülük işler veya kendine yazık eder de, sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve merhametli bulur. 111. Kim bir günah kazanırsa, onu ancak kendi zararına kazanmış olur. Allah bilendir, bilgedir. 112. Kim bir yanılgıya düşer veya bir günah işler de, sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa, apaçık bir iftira ve günah yüklenmiş olur. 113. Allah’ın sana lütfü ve acıması olmasaydı, onlardan birkısmı seni yoldan çıkarmaya özenirdi. Ama, onlar ancak kendilerini saptırırlar ve sana hiç bir zarar da veremezler. Allah sana Kitab’ı ve hikmeti verdi ve sana bilmediğini öğretti. Allah’ın sana lütfü büyük olmuştur.

68/48. (Ey Muhammed!) Sen Rabbinin hükmüne kadar sabret; balık sahibi (Yunus) gibi olma! O pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti.

9/43. Seni Allah affetsin! Doğru söyleyenler sence belli olup, yalancı olanları öğrenmeden niye onlara izin verdin?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz